Karaman İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü

Ayrancı

 

 

 

AYRANCI

        

Ayrancı İlçemizin yüz ölçümü 2.480 km2’dir. Ayrancı, tarihte Hititlerin sınırları içinde, daha sonra da Asurlular Krallığının toprakları arasında bulunmuştur.

        Ayrancı tarihte Türkler tarafından fethedilen yerler arasına ilk defa Karaman oğulları zamanında katılmıştır. Karaman oğlu beyleri Ayrancıyı çiftlik olarak kullanmışlardır. Bugünkü Melikli köyünün bulunduğu yörede Melik Bey ve Musa köyünde de Musa Beyler yaşamışlardır. Toroslara kadar uzanan vadi üzerinde 12 köprü bulunmaktadır ki yapı tarzı Osmanlı mimarisinin izlerini taşımaktadır. Yavuz Sultan Selim, Şah İsmail ile savaşmak için doğuya giderken Konya, Karaman, Ayrancı, Ereğli yolunu takip etmiştir. Ayrancı’da toplu yerleşik düzene geçiş, Osmanlı Padişahlarından sonra yaptıkları bir antlaşmaya göre Osmanlı topraklarına 210 hanelik bir aile yerleştirin teklifi üzerine Ereğli ilçesinin güney batısı ile Karaman arasına bugünkü Ayrancı’ya yerleştirilmiştir.

        4 il ve 5 ilçe kurulması hakkında 3578 sayılı kanunun 15.06.1989 tarihinde T.B.M.M’de kabul edilmesi ve Resmi Gazetenin 20202 sayılı nüshasında 21.06.1989 tarihinde Cumhurbaşkanının onayı, Başbakan ve Bakanlar Kurulunun imzası ile yayımlanarak söz konusu tarihten itibaren Türkiye’nin mevcut ilçeleri arasına katılmıştır.

        Ayrancı ilçesi de İç Anadolu’nun karakteristik özelliklerini taşır. Halkın tek geçim kaynağı tarım ürünlerine, tarla mahsullerine dayanır. Ekim yapılan tahılların başında arpa, buğday gelir. Pancar ekimi de yapılmaktadır.

        Sulama genelde Ayrancı barajından gelen suyla yapılır. Bahçecilik de gelişmiştir. Elma ve kayısı başta olmak üzere beyaz kiraz yetiştirilir. Barajın Ayrancı’ya uzaklığı 5 km’dir. Divle suyu üzerine kurulmuş baraj bu akarsuyun kollarından olan Kocadere ve Buğdaylı deresinin sularını toplamaktadır.

 

 

AYRANCININ TARİHİ

İlçemiz tarihinin M.Ö. 2000’li yıllara kadar uzandığı sanılmaktadır. İlçemiz toprakları üzerinde Hititler, Bizanslılar, Karamanoğulları, Selçuklular ve Osmanlılar hâkimiyet kurmuş ve yaşamıştır. İlçemizde en eski yerleşim birimi Divle Sancağı olarak anılan Üçharman köyüdür.

İlçemizin çeşitli yörelerinde yapılan kazılarda çıkan ve o devirlere ait çanak, çömlek ve diğer antika eserler bulunmaktadır.

Bu günkü ilçe merkezinin kuruluşu 1905’den sonra Kırım’dan gelen bir grup Türk’ün buraya yerleştirilmesi sonucu kurulmuştur.

Yavuz Sultan Selim 1514 de Çaldıran Seferine gitmekte iken Ayrancı Bölgesine geldiğinde şimdiki barajın olduğu yerdeki akarsudan geçmek için Hilmi Dede’ den askerin içeceği suyu nereden bulacaklarını sorar, Hilmi Dede ise karısının evinde yaymakta olduğu yayık ayranından ikram etmek istediğini söyler.

            Çevrede soku taşı olarak adlandırılan oyuk taşın içine bir miktar ayran doldurur ve askerlerinin içmesini ister.

            Komutan alaylı bir eda ile ilahi dede bu kadarcık ayran ile koca ordu doyar mı der. Ayran’dan bütün ordu içtiği halde bitmediğini gören komutan, Hilmi Dedenin sırtını sıvazlayarak sen Hilmi Dede değil, Ayran Dede’ sin der.      İlçemize adını veren Ayran Dede‘ nin efsanesi günümüze kadar bu şekilde gelmiştir.

Ayrancı Ereğli’ye bağlı bir kasaba iken 1987 yılında çıkarılan 3392 Sayılı Kanunla İlçe yapılmıştır. İlçe Kaymakamının 04.08.1988 tarihinde göreve başlamasıyla fiilen kurulmuştur.